28 Şubat 2014 Cuma

YAPMA!



Cinsel tacizi çok yakınından görmüş biri olarak söyleyebilirim ki hayatın boyunca unutamazsın. Bazen bir film izlerken, bir şarkı dinlerken ne bileyim ya yemek yerken bile aklına gelir. Sebepsiz dengesizlikten ağlıyomuşsun gibi görünür dışardan bakıldığında, halbuki nedeni büyüktür ve öylesine yakar ki içini yaşamayan birine anlatması da anlamasını beklemekte zordur.
Hayatının belli bir dönemini ciddi güven problemiyle geçirirsin.. Karşına çıkan herkes senden faydalanmaya çalışıyormuş gibi gelir. Her bakışta her sözde art niyet ararsın. Kimseye anlatamazsın çünkü önceleri kendi ayıbın sanırsın. Çok edepli büyütüldük ya bok varmış gibi, büyüğe bağırılmaz o sevdiğinden öyle yapıyo gibi gerzekce muhabbetlere maruz kalıyoruz. Hani olur ya ergenlik döneminde kızların göğüsleri büyürken çıkar bi lüzumsuz eller 'Ayyy maşrapa kapat seninki de o kadar büyük olsun' diye. Ergen genç yerin dibine girerken anne/akraba/etrafta kim varsa artık 'Aaaa seviyo kızım, şaka yaptı kızım, ne var bunda yavrum surat asma' gibi ezbere bıdı bıdı ederler..
Ulan yurtdışında milletin bebesine yan gözle bak götünü keserler bırak memesini avuçlamayı.. İşte bu bilinç bizde oluşmadığı için uzun bir zaman tacizin bir sevme biçimi olduğunu zannediyorsun.
Çocuklara, ergenlere önce şunu öğütlemek gerekiyo İSTEMEDİĞİN HERHANGİ BİR DAVRANIŞA MARUZ KALDIĞINDA BAS ÇIĞLIĞI. Evet bas çığlığı, dikkat çek yapamasın dokunamasın kimse sana.
Sabah sabah moralim çok bozuldu (artık haberde mi okumasam diye düşündüm valla)

http://www.mynet.com/haber/yasam/kbus-evinde-7-cocuk-1080026-1

Şimdi bu pezevenk onca çocuğu yıllar boyu üzerinden atamayacağı bir travmaya sürüklemiş ve aldığı ceza 8 yıl!!! 8 yıl nedir ya? S.kip attığın bir ömrün yanında küfür gibi değil mi 8 yıl?
Yemin ediyorum sabah sabah sinirimden başım ağrıdı.

Herkesten özel ricamdır. Çevrenizde suratı asık içine kapanık sebepli sebepsiz vara yoğa ağlayan gençleri 'ergen tripleri' diye yorumlamadan önce ne derdi varmış hiç değilse 1 kere sorun. Belki kimseye anlatamadığı bie derdi vardır, belki çözümüne yardımcı olabilirsiniz. Bu madde bağımlılığından tutun tacize kadar bir çok şey sebep olabilir.

Neyse bir Cuma gününü hiç eden bu piç kurusunu dilerim hapiste linç ederler ya da ne biliim g.tüne şiş falan sokarlar.İt!

18 Şubat 2014 Salı

Once







Zamanında filmi tavsiye ettiler trailer için nete girip sağa sola bakarken filmden önce şarkısına vuruldum.

Sonra ya filmi beğenmezsem diye, şarkıyı kötü hatırlamamak için filmi izlemedim..Var böyle benim abuk sabuk hallerim..

Bu da kızartma yağını ocaktan alıp lıkır lıkır kafana diktiğin hissini yaratan şarkılardan biri benim için.



Bugün biraz canım sıkkın merdivenlerden inerken düştüm sağ ayak bileğim şişti ve yarın yapacak bir sürü işim var.. Bu bana reva mı ya?

Hayır kış olsa buzlanmıştır kaydım düştüm dicem ama şu havada heryer kuruyken nasıl öyle çam gibi devrilmeyi başardım bilmiyorum.

Bu kışta kafayı gözü yarmadan bitirdik şükür dediğimin ertesi günü düşmeme de ayrıca uyuz oldum.

Şom ağızlı!



PS: Canım çılgınlar gibi tiramisu istiyor ama direniyorum direniyorum ve direniyorum



Öpüşelim...

14 Şubat 2014 Cuma

ORKİDE

Ben hiç güzel/özel bir 14 Şubat geçirmedim. Her 14 şubatta yanımda birileri oldu evet hediye çiçek yemek hepsini yaşadım belki ama hep bişey eksikti. Samimi değildi o anda yaşananlar.
Ben hiç güzel/özel bir 14 Şubat geçirmedim. Hiçbirinde bana tam tur alınmadı araba anahtarı uzatılmadı şımarıklığı değil bu önemsendiğimi hissetmekti belki de..
Yenen yemekler alınan hediyelerde hep bi 'günün' dayatması vardı, daha önüme konuş biçiminden anlardım o gerginliği.. Her seferindede söylerdim bugüne özel birşey yapmak zorunda değiliz diye.. Evet değildik zaten. 
Ben en çok sınıf arkadaşıma sevgililer gününde annesine beyazı kendisine pembesi alınan orkideleri kıskanmıştım  Çok hoşuma gitmişti böylesine ayırılmamak, böylesine önemli olduğunun hissettirilmesi için ekstra çaba sarfedilmeyişi, içten gelişi..
Yok yahu valla şurda yazanların çeyreği kadar duygusal bir insan değilim (hı hı tabii evet..) Zaten burda vurgulamak istediğim şey illa 14 Şubat değil aslında, bunu yapılması gereken/kadının beklentisine cevap vermek olarak görülmesi esas sıkıntım. Yok böyle bir beklentim ama benim gözümdeki pırıltıyı görmek için zahmete girmek.. Ha bu zahmet bahçeden kopardığın papatyayla da olur hatta abartmıyorum bir kinder süprizle de olur hatta ve hatta bozuk sesine rağmen yatak odasında söylenen bir şarkıda... Mesela olmaz ya hani mesela.. :)
Ne karılar biliyorum ben ya bi halta benzemeyen, kurduğu cümleden bi haber insan desen değil merhamet desen daha tanışmamış yani hem karakter hem fiziksel anlamda hiçbir gözle görülür ''+'' sı olmayan kadına sevgilisi/kocası/nişanlısı öyle bir davranıyor ki sanırsın İngiltere kraliçesi haspam.. Kendini bir pazarlıyor/bir ağırdan satıyor sen kadın olarak ayakkabısından şarap içmek istiyorsun düşün hava cıvayı.. İşte benim atladığım nokta bu. Kendimi hiçbir zaman ağırdan satamadım. Çok sıcak kanlıyım hemen sohbeti kurarım, sosyal statü gözetmeksizin selamımı verir insanlığımı yaparım (olması gerekende bu değil mi?)
bir anda anaç kollarımla güç veririm karşımdakine (veriyormuşum daha doğrusu, vakti zamanında bir arkadaşım söylemişti çok anaçsın senin yanında kendimi daha sağlam, daha iyi bir insanmışım gibi hissediyorum diye) Kendi insanlığımı karşıdakine daha az kadınlık olarak mı lanse ediyorum nedir bir süre sonra 'amaaan o alınmaz olgun kızdır, amaaan o biliyo ben seviyorum onu' şeklinde daha da türevleri yaratılabilecek hislerle geliyorlar karşıma ya da ben bütün bunları .ötümden uyduruyorum :)
Bir yandan insana herşeyden önce yalnızca insan olduğu için değer vermenin saygısızlık etmemenin neden bir meziyetmiş gibi algılandığına anlam veremiyorum. Eşşek değilsen düzen budur zaten benim bildiğim. Ne zaman 4S kuralı çıktı mertlik bozuldu arkadaş. (açılımı yapmama gerek yok sanırım) Ne kadar hırçın, ne kadar kaba, ne kadar bencil olursan o kadar el üstünde tutulup prim yapıyorsun, valla bak şaka değil bu..
Etrafımdaki bütün mutlu kadınlar kocalarına/sevgililerine ite köpeğe davranır gibi davranıyorlar ama gördüğü ilgiyi, jesti sen ben ömrümüz boyunca göremeyiz. Şahsen göremem, çünkü ben asla karşımdakini göz göre göre küçük düşürüp bundan hastaca zevk alamam, yapamam yani..
Yine bir arkadaşımın yabancı uyruklu eşi ile evlendikten kısa süre sonra bir yemek verdiler, yabancı eşin yorumu bence gayet yerindeydi ama şimdilerde adamla kimse görüşmek istemiyo karılarımıza kötü örnek oluyorsun diye
'Bu Türk erkekleri bu kadar ilgiyi saygıyı hak edicek ne yapıyor?' diye.. Şimdi gel de adama aslanım beee diyip hakkını verme.. Yalan mı? Tamam pek çok fedakar, özünde dört dörtlük olan eşleri sevgilileri tenzihen konuşuyorum, peki ya geri kalanı? Yaptığı asli (!) görevler haricinde (ki kimisi ona bile tepkisiz ya) kadınına minnet etmeyen, umursamayan, kafasını televizyondan/internetten- kaldırıp sözde sevdiğinin gözünün içine bakmayalı yıl olmuş adamlar sevgililer günü doğumgünü yılbaşı o günü bu günü yetti bi bitmediniz a.q. nağraları atıyorlar ya en çok onlara kıl oluyorum! Pezevenk neyin kıymetini bildinki alıcağın kıçı kırık bi gül battı ha?
Üh! Amma saydırmışım yalnız :) Bu yazıyı yazmama sebep olan şirketimizin temizlik elemanlarından çok sevdiğimiz ablanın gözündeki o bıkkın yorgun yalnız ifadesi ve kocasına sessiz sessiz isyan edişidir. Ekmek parası için tanımadığı insanların çöpünü döküp, pisini kirini temizleyip 3 çocuğuna bakabilmek için kendini yırtışına şahidiz işte her Allahın günü.. Elinde avcunda ne varsa alıp ata eşşeğe basan şerefsiz kocası keşke şu an karşımda olsa, keşke.Böylesine beş para etmez bu adamın karısı ise hala bugünün sevgililer günü olduğunu unutmamış, o hanzodan hala bir güleryüz şefkat bekliyo canım benim bugün en çok senin sevgililer günün kutlu olsun. O ayıdan medet umdurmadık aldık çiçeğimizi aldık pastamızı Nil Karaibrahimgili açtık tek taşımı kendim aldım tek başıma kendim taktım girmesinler havayaaaaaa diye böğürdük sonrada sessizce dağıldık :)

Günümüz kutlu olsun kızlar öpüyorum.











12 Şubat 2014 Çarşamba

KARPUZ

İşim gereği gün içinde birbirinden saçma seçme adamla muhattap olmak zorunda kalıyorum ve ne yazık ki bu saçmalıklarını yüzlerine vuramayacağım kadar kilit adamlar oluyolar.
Alttan aldıkça medeni karpuza bağlıyorlar bi süre sonra.. Zannediyorum kendilerini bizim kocamız abimiz babamız falan sanıyolar. Afrayı tafrayı bir görsen sanırsın ekmeğini suyunu o vermiş, şu yaşa kadar yememiş yedirmiş giymemiş giydirmiş, o derece sinir bozucu yaklaşımları var. Halbuki ne kadar agresif yaklaşırsa iş okadar boka sarıyor farkında değil, söylesen suçlu olursun. Diyemiyosunda işte 'E ama amca bi höst yani' diye tepene çıkıyorlar.
Ama birgün ya, bir tek gün bile ofise yolları düşsün ve karşısında bizden birini görsün adam sonradan hususi kahve içmelere falan geliyor, o derecede yılışık ve zevzek adamlar. Sektör gözetmeksizin bu ayılardan yığınla mevcut ve bu duruma çok üzülüyorum.
Hala kadını insandan saymak yerine sadece meme,kalça,bacak ve dekolte olarak görüyorlar.
Sonrada senden saygı güleryüz bekliyorlar.İşimden olma endişesi olmasa yapacağımı bilirim işte ama dört elle sarılıp ayakta durmak zorundayım.Birgünü daha ya sabırla bitirip evime gitmek için can atıyorum, ben can attıkça saat mıhlanıyor! :(

PS: Birgün maddi durumum çok çok daha iyi olacak ve hepsinin ağzına teeek tek sıçıcam! Yazdım kenara..

PS2: Bir fincan türk kahvesi ve benimle birlikte sessizliği dinleyecek bir nefes olsaydı bugün, daha mutlu bir kadın olabilirdim..Pfffff

Öpüşelim..

10 Şubat 2014 Pazartesi

Ukraine GOT Talent





Şimdiiiiii başlı başına 'OHA' bir ablayla karşı karşıyayız. Konuşurken bol miktarda saçma mimikler kullandığı için ne konuştuğunu adamın ne sorduğunu falan çok merak ettim. (Anlayan varsa lütfen açıklasın)

Bu kel arkadaşı daha öncede izlemiş, vay anasını demiştim. Kellik çekicidir safsatasına da inanmam halbuki ama düzgün bir kafa yapısı var, öyle Türkiye haritası gibi çatlak patlak da değil göründüğü kadarıyla, genel olarak iyi..

Neyse meselemiz bu değil. 1.44 teki kızın tepkisiyle aynı tepkiyi verdim izlerken.Bu ne ya?!

Arkadaş yeri geliyo ''Amaaaan şimdi uykumu bölmiyeyim şurda koltukta uyuyayım ne olacak'' miskinliğinde hayatımı sürdürürken bunlar nasıl hareketler gözünü seveyim manyakmısın sen???

Fiziğine zaten diyecek birşey yok, yaşamsal besin kaynağının 'su' olduğu açıkça görülüyor, ben bu lanet olasıcanın elinde dürüm adana düşünemiyorum şahsen!

3:03 te yaptığı şuursuzluğu bir vertigolu olarak kınıyor, 'Kızım sen ne çeşit bir hastasın' diye haykırıyorum!!!



PS: O yalak gibi ağzının şu an hiç önemi yok değil mi? O hareketler o kalça (!) dan sonra ne söylesem boş...

Çılgınlar gibi kızı kötülemek, ıyyy bu olmuş mu demek istiyorum ama diyemiyorum..

Hakkını yemeye gönlüm razı değil.

Helal olsun diyecek birşey yok..

7 Şubat 2014 Cuma

İSTİYORUM



-Kedim olsun istiyorum aha şu resimdeki gibi bi minnoş, işten eve geldiğimde ayağıma dolansın istiyorum.Mırın mırın evin içinde gezinsin istiyorum. Kucağıma uzansın merhametimi emsin istiyorum. Ama sağa sola .ıçmak yok yerini yurdunu bilicek artık kumamı yapar balkona mı bilmem ama evin içine yapmak yok.

-Saçlarımı kısacık kestirmek istiyorum ama cesaret edemiyorum.

-Ankara'nın ayazı olmasın istiyorum ellerime dün gece vazelin sürdüm ya düşün bu nasıl kuru bir ayazdır!

-Saat istiyorum 1000 tane saat istiyorum değişik değişik rengarenk. Markası fiyatı önemli değil yeterki saatim olsun bir sürü.  (Not et yarın gidip saat alınacak en olmadı bakıp iç geçirilecek)

-Yaz gelsin karpuz yemek istiyorum.

-Daha özgür olduğum, kimseye açıklama yapmak zorunda olmadığım bir hayat istiyorum.

-Heyecan istiyorum kalbim yerinden çıkıcak gibi çarpsın istiyorum. İster romantizmden ister adrenalinden farketmez, hissetmek istiyorum. Evet ya yıllaaaar önceki hislerimi heyecanlarımı istiyorum, farklı öznelerle yeni mekanlarda..Kendimi çok özlüyorum.

-Çok param olmasına gerek yok ama kredi kartı taksidimi yatırdıktan sonra böğrüm yansın istemiyorum :)) (yine ağzına .ıçmışım bu ay, yatırırken çok eğlendim bildiğin gibi değil)

-Ve bugün Cuma, akşam tekila içmek istiyorum (tekila sarhoşluğunu severim) hatta bi konsere falan gidip içmek istiyorum.

-Dokunmak istiyorum

-Aşkı hatırlamak ama yine yalnız olmak istiyorum. Yani hem istiyorum hem istemiyorum. Bu aralar şımarıkmıyım neyim anlamadımki :)

P.S : Saatlere sadece bakıp almadan durabilirmiyim çok merak ediyorum, yarın göreceğiz..

P.S 2 : Şu minnoştan alsam bi tane çok yaşamaz benim elimde, severken elimde kalır valla

P.S 3 : İş stresi bu hafta biraz ağır geldi sanırım, şu şehirdışı programı iptal olmayaydı iyiydi

Ekşın fakirinden sevgiler..
Öpüşelim (Evet sana dedim kime dicem başka) ;)

5 Şubat 2014 Çarşamba

TUHAF BİR YAZI



Sakinken, heyecanlıyken, üzgünken, mutluyken yani her türlü insani durumda beni yalnız bırakmayan, hop demeden hoplayan, benden daha heyecanlı bağırsaklarıma bir alkış istiyorum. Kabızlıktan yakınan milyonlarca insana küfür eder gibi olacak ama yeter bi dur anasını satiim! Bu nedir bıktım valla..
Sınava girerim ağrır, yolculuğa çıkarım ağrır, denize girerim ağrır sağolsun onu özlememe hiç fırsat vermiyo hep orda kendini hatırlatıyo.
Ya dün ağız tadıyla bi gerilim filmi izleyemedim. Ben heyecanlanıyorum o benden daha heyecanlı noluyosa manyağa. İkide bir pause yapa yapa hiç ettim filmi zaten, eehh yatıyorum ben diyip trip attım bağırsağıma oralı olmadı sabah olanca arsızlığıyla günaydın dedi bana.

İlk derdim buydu bugüne dair birde kalabalık organizasyon öncesi herkesin devamlı sorduğu 'Ne giyeceksin???' işkencesi. Arkadaş çıplak gelicem ben, giymicem bişey alla allaaaa!
Bi de kaç gündür bak bunları giycem ne dersin diye evde çektiği kıyafetlerinin fotoğraflarını gösterme seansları. Bazısı da parça bölük gösterdiklerini aklımda tutup puzzle oluşturmamı bekliyo. (Sanırsın modanın 1 numarasıyım, hiç ilgim yok ama öyle bi intiba bırakmışım demekki)
-Dün gösterdiğim ikmik marka ayakkabıyı biliyosun?
- ???
-Hani siyah olan?
-???
-Ya ince topuk haniiii???!!!
-Haaaaa he... heeee taam taam e evet
-Onunla mini siyah elbisemi giyeyim diyorum nasıııııl?
- Süper aynen onları giy.

Elbisedende ayakkabıdanda bihaberim ama mutlu olsun yavrucak iki pışpış sonra gönderiyourm. Ama içim şişti patlicam az kaldı. Ne giyersen giy ama atıyorum saçın yağlı geldin, tırnaklar pis leş, ter kokuyosun işte ozaman üstünde en afilli Paris stayla olsun ossuruktan hallicesin benim için. (bahsi geçen kızın kafasındaki yağ ile 2 yıl yetecek kol böreği yaparsın o derece) Ama işte elin kızını üzmemek için diyemiyorum bişey
Şimdi millete laf ediyorum ama bende ne giyerim ne takarım çok kararsızım işin doğrusu ama kimsenin kafasını ütülemiyorum.
İnsanlarda en güzel en dikkat çekici ben olayım derdi var aslında bir nebze anlıyorum (gittikçe kısalan etek boyundan dertleri ne gaaaayet iyi anlıyorum) evet beğenilmek güzel şey ama mantıklı iki cümleyi yanyana getiremeyen insanlar sürüsü dikkat çekse neee çekmese ne allasen..
Gerçi reklamın iyisi kötü olmaz derler bi bildikleri var demekki.

Ben sadece işimi iyi yapmak istiyorum, kimsenin beni işimden dolayı eleştirmesini istemiyorum, yanlış yapmak istemiyorum, onun dışında da isteyen istediği şekilde eleştirebilir pek de umrumda değil.

Heralde ancak döndükten sonra yazabilirim, ozamana kadar haftasonunu iyi değerlendirin hava çok güzel olcakmış. Takın güneş gözlüklerinizi, alın elinize kitabınızı gazetenizi artık argumanınız neyse keyif yapın elinizde türk kahvesiyle ohhh misss valla.

P.S. 1: Yaptığım yorumlara gelen cevaplardan haberdar olmak için ne yapmalı? Her yorum yaptığım yazıyı ziyaret etmek daralttı artık, bilen varsa iki satır yazsın lütfen

P.S. 2: Hala aksiyon fakiriyim, dün avukat bir arkadaş geldi ofise istem dışı pantolonuna kaydı gözüm ve bunu daha yaparken 'napıyorum ben' dediimmm ama baktım bi kere evet baktım ne yazık ki, görmemiştir işallah diyerek kendimi avutuyorum. Ayıp oldu adama ama valla billa kasıtlı değildi, bi anda gözüm kaydı